Adet Düzensizliği Neden Olur?
Adet düzensizliği, kadınların sıkça karşılaştığı ve merak ettikleri bir durumdur. Bu durum, yaşam kalitesini etkileyebilen bir sorundur. Adet düzensizliği genellikle adet döngüsü yeni başlayan kız çocuklarında ve adet döngüsünün kesilme sürecinde olan perimenopozal dönemdeki kadınlarda görülür.
Üreme dönemine giren sağlıklı her kadın ortalama 28 günde bir adet kanaması görür. Kişinin ergenlik döneminde gördüğü ilk menstrüasyonun ardından, hormonal düzen sağlanana kadar 12 ile 18 ay boyunca adet düzensizliği ve bununla birlikte adet gecikmesi görülmesi normaldir. Aynı durum menopoz dönemi başlangıcındaki kadınlar için de geçerlidir.
Adet döngüsü kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve 21 günden daha kısa bir sürede sık adet dönemi, 36 günden daha seyrek bir sürede ise seyrek adet dönemi olarak kabul edilir. Adet döngüsünün düzenli bir şekilde gerçekleşebilmesi için vücudun farklı bölgelerinin uyum içinde çalışması gerekir. Bir veya daha fazla bölgede yaşanan sorunlar adet düzensizliği oluşumuna yol açabilir.
Sıklıkla sorulan adet düzensizliği neden olur sorusunu yanıtlamadan önce adet kanaması ve adet düzensizliği nedir, bunları iyi anlamak gerekir.
Siz de “adet düzensizliği neden olur” diyorsanız ve diğer kadın hastalıkları konularında da doğru ve kalıcı bilgileri almak istiyorsanız, Dr. İrem YENGEL ile iletişime geçebilirsiniz.
Adet düzensizliği nedir?
Kişinin normal döngüsünden daha erken veya daha geç adet olma durumuna “adet düzensizliği” denir. Adet düzensizliği, hipotalamus, hipofiz, yumurtalık ve rahmin tam bir uyum içinde çalışmasıyla adet düzeninin oluşmasında önemli bir rol oynar.
Ergenlik döneminden başlayarak menopoz dönemine kadar her ay düzenli olarak tekrarlanan menstrüel siklus, genellikle 21 ile 35 gün arasında, yani ortalama 28 günde bir gerçekleşir. Adet düzensizliğinin tespit edilebilmesi için, regl kanamasının gerçekleştiği ilk gün ile bir sonraki periyotta görülen ilk kanama arasındaki gün sayısı kaydedilmelidir.
21 günden az veya 35 günden fazla aralıklarda kanama gerçekleşiyorsa, adet düzensizliğinden bahsedilebilir. Ayrıca 3 veya daha fazla periyotta kanama olmaması, kanama miktarının ve süresinin normalden daha az veya daha fazla olması, adet dönemi dışında kanamanın olması da adet düzensizliği olarak kabul edilir. Adet kanaması sırasında olası hemoroid veya diğer rektum kanamalarına bağlı olarak gelişebilecek kanamalara da dikkat edilmelidir.
Adet düzenini etkileyen bozuklulukları da şu şekilde sıralayabiliriz:
- Hipermenore: Adet kanaması miktarının normalden fazla olması durumudur.
- Hipomenore: Kanama miktarının normalden az olması durumudur.
- Menometroraji: Düzensiz aralıklarla görülen fazla miktarda kanama durumudur.
- Menoraji: Adet süresinin uzaması durumudur.
- Metroraji: Adet kanamasının düzensiz aralıklarla oluşması durumudur.
- Oligomenore (Seyrek adet görme): İki adet döngüsünün 35 günden fazla olması durumudur.
- Polimenore (Sık adet görme): İki adet döngüsünün 21 günden daha az olması durumudur.
Adet düzensizliği nedenleri nelerdir?
Adet kanamasının başladığı gün, adetin birinci günü olarak adlandırılır. Adet döngüsünün ilk yarısında, seçilmiş yumurtalar arasından bir veya iki yumurta olgunlaşır ve yumurtalıktan atılır (yumurtlama veya ovulasyon). Bu süre her kadında farklılık gösterebilir. Yumurtlama sonrası süre genellikle ortalama 14 gündür ve hormon etkisiyle kalınlaşan rahim içi, gebelik oluşmazsa dökülür. Adet döngüsünü etkileyen herhangi bir durum, adet düzensizliğine neden olabilir.
Ara kanamaların sebeplerinden biri, yumurtlama dönemindeki hormonal düşüşlerdir. Hormonal düşüşle birlikte rahim iç duvarı hormon desteğini kaybeder ve adet kanamasına benzeyen bir kanama ortaya çıkabilir. Bu kanama süresi değişkenlik gösterebilir ve birkaç gün sürebilir.
Bunun yanı sıra;
- Pıhtılaşma bozuklukları,
- Miyomlar,
- Kanserler,
- Rahim içi duvarında anormallikler
- Polipler,
- Adenomyozis,
- Kanserler,
- Yumurtlama bozuklukları,
- İlaç kullanımları,
gibi çeşitli sebepler de adet düzensizliklerine yol açabilir. İlaç kullanımı da adet döngüsünü etkileyebilir.
Ayrıca, sistemik hastalıklar (tiroid hastalıkları, polikistik over sendromu, kronik karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları), duygusal ve fiziksel stres, fazla kilo veya zayıflık gibi kilo problemleri de adet düzensizliğine neden olabilir.
Adet düzensizlikleri, birçok farklı sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenle, düzenli adet döngüsü sağlamak ve potansiyel sorunları tespit etmek için bir kadın doğum uzmanıyla görüşmek önemlidir. Uzman, ayrıntılı bir değerlendirme yaparak, uygun tedavi yöntemlerini belirleyecektir.
Adet düzensizliği neden olur?
Adet düzensizliği, nedenleri açısından kişiden kişiye farklılık gösteren geniş bir yelpazede yer alan bir durumdur. Hormonal değişimler genellikle adet düzensizliğine neden olan faktörler arasında yer alırken, “menopoz, diyabet, depresyon, sigara kullanımı, dış gebelik, yumurtalık kistleri, yumurta rezervinin azalması, miyom, polip, rahim ve yumurtalık kanserleri, endometrial hiperplazi” gibi çeşitli durumlar da adet düzensizliğine sebep olabilir.
Hipotiroidi (tiroid hormonlarının yetersiz salgılanması) ve hipertiroidi (tiroid hormonlarının fazla salgılanması) de adet düzensizliğiyle ilişkilendirilen durumlar arasındadır. Diyabet gibi düşük vücut ağırlığı, üreme fonksiyonlarını ve yumurtlamayı olumsuz etkileyen faktörler arasında yer alır ve dolayısıyla adet düzensizliğine neden olabilir.
Doğum kontrol ve ertesi gün hapları gibi düzenli olarak kullanılan bazı medikal ve bitkisel ilaçlar da menstrüel siklusun bozulmasına yol açabilir. Erken menopoza girme, kronik hastalıklar, ağır egzersiz, pıhtılaşma bozuklukları, hızlı kilo alıp verme, karaciğer ve böbrek hastalıkları, ani iklim ve çevre değişiklikleri gibi faktörler de adet düzensizliğine yol açabilen diğer sebepler arasında yer alır.
Ayrıca dengesiz beslenme ve stres, adet döngüsünü bozan başlıca etkenler arasında sayılabilir. Hormonal dengeyi aniden bozan stres, yaygın olarak görülen bir etki olarak adet düzensizliğine neden olabilmektedir.
Adet düzensizliğinin belirtileri nelerdir?
Adet düzensizliği, kadının sosyal, fiziksel ve duygusal hayatını etkileyerek yaşam kalitesini düşüren bir durumdur.
Adet döngüsünün 24 günden daha kısa veya 38 günden daha uzun olması, adet süresinin dört günden daha az veya sekiz günden daha fazla olması, adet miktarının 5mL’den az veya 80 mL’den fazla olması, kadın doğum hekimleri açısından önemlidir. Bu durumlar, adet düzensizliğiyle ilgili olarak değerlendirilmelidir.
Adet düzensizliğiyle birlikte bireyde halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi gibi belirtiler de ortaya çıkabilir. Ayrıca, şiddetli ve uzun süren kanamalar da kansızlığa yol açabilir.
Bu nedenlerle, adet düzensizliği olan kadınların belirtilerini takip etmeleri ve bir kadın doğum doktoruna başvurmaları önemlidir. Uzman hekim, doğru teşhis ve tedavi planlaması yaparak kadının yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olacaktır.
Adet düzensizliği tanısı nasıl konur?
Adet düzensizliği şikayetiyle hekime başvuran hastaların detaylı bir anamnezi alınır. Adet kanamalarının aralığı, kanama süresi ve miktarı detaylı bir şekilde sorgulanır. Aile öyküsü alındıktan sonra kullanılan ilaçların varlığı ve menopoz durumu da sorgulanır. Fiziksel ve jinekolojik muayene yapıldıktan sonra, gerektiğinde ultrason veya histeroskopi gibi yöntemlerle rahim içi detaylı olarak incelenir.
Rahim ağzı kanseri şüphesi varsa smear testi ve gerektiğinde rahim biyopsisi gibi yöntemlerle rahim kanseri şüphesi ekarte edilir. Serum progesteron testi ile yumurtlama olup olmadığı araştırılır. Adenomyozis şüphesi varsa MR ile detaylı görüntüleme yapılır.
Ayrıca hormonal düzeyde olası anormalliklerin tespit edilmesi için ayrıntılı laboratuvar testleri yapılır. Pıhtılaşma ile ilgili bir sorun olup olmadığı araştırılır. Sağlıklı adet döngüsünün oluşumunda önemli rol oynayan hipotalamus, hipofiz, yumurtalık ve rahim detaylı olarak kontrol edilir. Yapılan tüm radyolojik tetkikler ve laboratuvar testleri sonucunda adet düzensizliğine neden olan etkenler belirlenir.
Adet kanaması nedir?
Ergenlik dönemiyle birlikte başlayan adet kanaması, menopoz dönemine kadar her ortalama 28 günde bir gerçekleşen normal bir durumdur. Üreme çağındaki her kadın düzenli olarak adet döngüsüne girer. Adet kanamasının her ay düzenli aralıklarla oluşabilmesi için vücutta birçok organın doğru şekilde işlev göstermesi gerekmektedir.
Beyinde bulunan hipotalamus bölgesi, hipofiz bezi uyararak FSH ve LH hormonlarının salgılanmasını sağlar. Artan hormon düzeyi kan dolaşımına karıştığında yumurtalık rezervinde bulunan yumurta foliküllerini uyarır. Yumurtaların olgunlaşma ve çatlama süreci böylece başlar. Yumurtaların içinde bulunduğu folikül, yumurtanın çatlamasıyla birlikte östrojen hormonu salgılar.
Salınan östrojenle birlikte rahim iç duvarı olarak bilinen endometrium kalınlaşmaya başlar, potansiyel bir gebelik için hazırlık yapar. Bu sırada fallop tüplerinden rahme doğru ilerleyen yumurta, erkek üreme hücresi olan sperm ile karşılaşmazsa östrojen salınımı azalır ve progesteron üretimi artar. Hormonal değişikliklerin etkisiyle, rahim içinde gebelik için hazırlanan doku dökülür. Rahim içinden atılan doku vajinal yoldan dışarı çıkar ve böylece adet kanaması gerçekleşir.
Menstrüel döngü, ortalama her 28 günde bir bu süreçlerin tekrarlanmasıyla düzenli bir şekilde gerçekleşir. Adet düzensizliği gebelik belirtisi değildir. Uzun süre adet olmama durumunda gebelik şüphesi oluşabilir. Adet düzensizliği kısırlık belirtisi olmak zorunda da değildir.
Adet düzensizliği tedavi süreci nasıldır?
Aynı takvim yılı içinde 1 ya da 2 kez görülen adet düzensizliği normal olarak kabul edilse de, bu sınırların üzerindeki düzensizlikler tanı ve tedavi gerektirebilir. Bu nedenle, ilk regl döneminden itibaren ergenlik döneminde adet tarihlerinin düzenli olarak takip edilmesi önemlidir. Ayrıca, adet kanamasının süresi ve miktarı da kontrol altında tutulmalıdır. Tedavi yönteminin belirlenebilmesi için adet düzensizliğine yol açan etkenin tespit edilmesi gerekmektedir.
Ayrıntılı jinekolojik muayene, radyolojik tetkikler ve laboratuvar testleri sonucunda uygun tedavi yöntemi belirlenir. Yumurtalık kisti, rahim ağzı veya rahmin içindeki polip veya miyom gibi organik etkenlerin varlığında, genellikle laparoskopik histeroskopi adı verilen kapalı cerrahi yöntemi uygulanır. Bu şekilde organik nedenler ortadan kaldırılır.
Adet düzensizliği vakalarının çoğu hormonal düzensizliklere bağlı olarak gelişir. Bu durumlarda ilaçlı tedavi uygulanarak hormonal denge sağlanır ve adet düzensizliği giderilir.
Sağlıklı bir yaşam için düzenli kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin. Bu sayede erken teşhis ve uygun tedavi imkanı elde edebilirsiniz. Adet düzeninizi takip etmek, vücudunuzun sağlığı hakkında önemli bilgiler sunar ve gerektiğinde gerekli önlemleri almanıza yardımcı olur.
Adet Düzensizliği Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Adet düzensizliği kimlerde gözükür?
Adet düzensizlikleri, daha sık olarak adet döngüsü yeni başlamış kız çocuklarında ve adet döngülerinin sona erme sürecinde olan perimenopozal kadınlarda gözlenir. Bu dönemlerde hormonal değişiklikler yaşanır ve bu da adet düzeninin etkilenmesine yol açar.
Adet düzensizliğini devam ettirirsek hangi sorunlara yol açar?
Kanama bozuklukları, kadında sosyal, fiziksel ve psikolojik sorunlara neden olabilir. Yoğun bir kanaması olmasa bile sürekli olarak ped kullanılmasını gerektirecek düzeyde kanamanın olması sıkıntılı bir durumdur. Aşırı miktarda kanama kansızlığa yol açabilir. Bu durum halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, uyku problemleri, saç dökülmesi, üşüme, cilt problemleri gibi şikayetlere neden olabilir.
Sürekli ve düzensiz kanamaların varlığında mutlaka bir hekime başvurulmalıdır. Rahim ağzı kanseri taraması, rahim iç duvarı ve yumurtalıkların değerlendirilmesi, olası bir kötü huylu durumun ortadan kaldırılması açısından son derece önemlidir.
Özellikle menopoz sonrası kanamalar, mutlaka araştırılması gereken bir durumdur. Bu durumda vakit kaybedilmeden bir hekime başvurulmalıdır.
Adet düzensizliği gebe kalmayı engeller mi?
Adet düzensizliği, yumurtlamanın zamanının tahmin edilememesi nedeniyle çocuk sahibi olmayı geciktirebilir hatta bazı durumlarda mümkün olmayabilir. Ancak sayıca yeterli yumurtalara sahip olunduğu halde yumurtlamanın gerçekleşmediği durumlarda, ilaç tedavisi ile bu sorun aşılabilmektedir.
İlaçlar, hormonal dengeyi düzenleyerek yumurtlamayı teşvik eder ve gebelik şansını artırır. Bu şekilde, adet düzensizliği olan kadınlar da çocuk sahibi olma şansına sahip olabilirler. Önemli olan, adet düzensizliği yaşayan kişilerin bir uzmana danışarak uygun tedavi yöntemlerini belirlemesidir.
1 ayda 2 kere adet olmak neden olur?
Sık adet görmenin temel nedeni hormonal kaynaklı çeşitli bozukluklardır ve bu bozuklukların tedavi edilmesi önemlidir. Genellikle, adet düzenleyici ilaçlar kullanılarak tedavi sağlanır. Ancak bazı durumlarda, kistler ve miyomlar gibi yapılar kadın sağlığı için risk oluşturabilir ve ilaç tedavisi etkili olmayabilir. Bu durumda, cerrahi müdahale gerekebilir.
Adet düzensizliği en fazla kaç gün olur?
Normalde her 28 günde bir gerçekleşmesi beklenen adet kanaması, tıbbi açıdan sağlıklı bir durum olarak kabul edilir. Bununla birlikte, adet kanamasının 21 ila 35 gün arasında gerçekleşmesi de normal kabul edilir. Ancak, adet kanamasının 7 gün ve daha fazla süreyle gecikmesi durumunda bu, adet gecikmesi olarak tanımlanır.
Adet düzensizliği bir hastalık belirtisi midir?
Regl düzensizliği her zaman ciddi bir hastalığın habercisi olmayabilir, ancak dikkatle takip edilmesi gereken bir durumdur. Senede birkaç günlük gecikmeler normal kabul edilirken, daha sık tekrarlanan adet düzensizlikleri miyomlar, kistler veya çeşitli hastalıkların varlığına işaret edebilir. Bu nedenle, adet düzensizliklerinin sık tekrarlaması durumunda bir doktora başvurmak önemlidir. Doktor, uygun değerlendirme ve incelemelerle regl düzensizliğinin nedenini tespit edebilir ve gerekli tedavi yöntemlerini önerebilir.