Genital Enfeksiyonlar
Genital enfeksiyonlar, çeşitli mikroorganizmaların neden olduğu ve genital sistemdeki tüm organları etkileyebilen bir enfeksiyon grubunu ifade eder. Genital yapı, vulva, vajen, rahim ağzı, rahim, tüpler ve yumurtalıkları içerir.
Basit bir kandida vajinitinden tubaovarian apse gibi tüplerin tıkanmasına yol açan ciddi durumlara kadar geniş bir yelpazede genital enfeksiyonlar bulunur. Genital yapı, vücudun iç ve dış bölgeleri arasında bir geçiş noktası oluşturur. Bu nedenle, enfeksiyonlar zaman zaman ciddi sonuçlara neden olabilir. Doğumlar, düşükler, cerrahi operasyonlar ve yetersiz hijyen uygulamaları gibi faktörler, enfeksiyon riskini artırabilen etkenler arasında yer alır.
Siz de genital enfeksiyonlar nedir diyorsanız ve diğer kadın hastalıkları konularında da doğru ve kalıcı bilgileri almak istiyorsanız, Dr. İrem YENGEL ile iletişime geçebilirsiniz.
Genital Enfeksiyonlar Nedir?
Genital enfeksiyonlar, çeşitli mikroorganizmaların sebep olduğu ve tüm organları etkileyebilen enfeksiyon grubudur.
Genital Uçuk Nedir?
Herpes simpleks virüsü, ağrılı ülserlere yol açabilen genital uçuklara neden olabilir. İlk enfeksiyon, “primer enfeksiyon” adı verilen ve daha şiddetli seyreden bir durumdur. Genital uçuk, doğrudan temas yoluyla bulaşır. Genital uçuk tespit edilen bireylerde, diğer cinsel yolla geçen enfeksiyonlar da değerlendirilmelidir. Bazı kişilerde virüs vücuda girdikten sonra belirti vermeden yıllarca taşıyıcı olarak kalabilir.
Şu an için herpes simpleks virüsünün kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Tedavide ana hedef, lezyonların hızlı iyileşmesini sağlamaktır. Özellikle gebelik döneminde, primer genital uçuklar önemli bir konu olabilir. Genital uçuğu olan gebeler, durumu sağlık profesyonellerine bildirmelidirler.
Bartolin Apsesi Nedir?
Bartolin bezi, genital yapının kayganlığını sağlayan sekresyonları üreten önemli genital bezlerden biridir. Bu bez, küçük duktusların iç kısmında konumlanmıştır. Ancak enfeksiyonlar, tahriş veya bazen bilinmeyen nedenlerle bu kanal tıkanırsa, beze şişlik meydana gelebilir. Sekresyonun doğru şekilde akıtılamadığı şişmiş bez, enfeksiyon riski taşır ve sonunda apse oluşabilir. Bartolin apsesi oldukça ağrılı bir durumu yansıtır ve acil olarak boşaltılması gereken bir tedavi gerektirir.
Bartolin kisti tedavisi için ise farklı yöntemler uygulanabilir. Gümüş nitrat uygulaması, marsupiyelizasyon (ağızlaştırma) veya kistin tamamen çıkartılması gibi yaklaşımlar tercih edilebilir. Her bir yöntemin, kistin büyüklüğüne, hastanın durumuna ve klinik değerlendirmelere göre seçilmesi önemlidir.
Siğiller Nedir?
HPV virüsü kaynaklı siğiller özellikle kadınlarda vulva ve vajen bölgesinde görülebilir. Aynı zamanda bazı HPV tipleri rahim ağzı kanserine yol açabilir. Tedavi sürecinde, krem uygulamaları, yakma yöntemleri, dondurma işlemleri ve cerrahi çıkartma gibi yöntemler kullanılabilir. Ancak tedavi sonrası nüks etme riski bulunmaktadır.
Siğiller büyük ölçüde cinsel temasla geçebilirken, küçük bir oran da toplum içinde bulaşan faktörlerden kaynaklanabilir; örneğin epilasyon aleti gibi eşyalar nedeniyle de oluşabilir. Prezervatif kullanımı, siğilleri dış genital bölgelerden koruma konusunda etkili değildir.
Vajinal Enfeksiyonlar (Vajinitler)
Vajinal enfeksiyonlar, vajenin dışarıya açık olması, cinsel ilişki, alerjenlere maruz kalma, pedler gibi faktörler nedeniyle sıkça görülen rahatsız edici durumlardır. Bu tür enfeksiyonlar genellikle akıntıyla kendini belli ederler. Ancak enfekte akıntıyı vajenin normal akıntısından ayırt etmek önemlidir. Fizyolojik akıntı berrak, sarı-beyaz ve kokusuzken, enfekte akıntı yeşil, koyu sarı, kaşıntılı ve kötü kokulu olabilir. Ayrıca ilişki sırasında acıma veya yanma gibi belirtiler de eşlik edebilir.
Vajen, koruyucu laktobasiller adı verilen mikroorganizmalar tarafından denge içinde tutulur. Ancak antibiyotik kullanımı veya vajinal duş gibi uygulamalar sonucunda bu mikroorganizmaların azalması, enfeksiyon riskini artırabilir. Bu nedenle vajinal enfeksiyon riskini azaltmak amacıyla vajinal hijyen konusunda dikkatli olunması gereklidir.
Kandida Vajiniti (Mantar) Nedir?
Antibiyotik kullanımına bağlı, gebelik döneminde, diyabet hastalarında ve vajinal duş alışkanlığı olan bireylerde sıkça görülen bir durum olarak vajinal enfeksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu tür enfeksiyonlar genellikle peynir kesiği şeklinde belirginleşen ve kaşıntıya yol açan akıntılarla kendini gösterir. Tedavi aşamasında, antifungal ilaçlar, fitiller ve kremler kullanılır. Özel olarak eş tedavisi gerekmez, ancak tedavinin tamamlanması ve semptomların geçmesi önemlidir.
Bakteriyel Vajinit Nedir?
Gardnerella vaginalis adlı mikrobun sebep olduğu, karakteristik kötü kokulu bir enfeksiyon durumu olan bakteriyel vajinozis, özellikle cinsel ilişki sonrası kötüleşen bir kokuyla belirginleşir. Tedavi aşamasında antibiyotikler kullanılır. Bu tür enfeksiyonlar için eş tedavisi gerekli değildir. Tedavinin tamamlanması ve semptomların azalması önemlidir.
Trikomonas Vajiniti
Parazitik bir vajinit türü olan trichomoniasis, acıma, kötü koku ve yeşil renkli akıntı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu durumda, eş tedavisi gerekebileceği durumlar da olabilir. Tedavi sürecinde antiparazitik ilaçlar kullanılır. Tedavinin tamamlanması ve semptomların düzelmesi önemlidir.
Rahim Ağzı Enfeksiyonları (Servisit)
Rahim ağzı, dış genital organlar ile iç genital organlar arasında koruyucu bir bariyer işlevi gören önemli bir yapıdır. Servisit ise rahim ağzı dokusunun iltihaplanması durumunu ifade eder. Bu durumun belirtileri diğer birçok hastalığa benzeyebilir ve özel şikayetler yaratmadığı için kişinin kendi kendine bu rahatsızlığı fark etmesi zor olabilir. Genellikle başka bir sebepten dolayı yapılan hekim muayenesi sırasında tespit edilir. Akıntı, kasık ağrısı, bel ağrısı, ilişki sonrası lekelenme ve cinsel ilişki sırasında ağrı gibi belirtiler görülebilir. Tanı genellikle muayene sırasında konulur ve bazen kültür testleri de gerekebilir.
Klamidya, gonore, trikomonas, mikoplazma ve üreoplazma gibi mikroorganizmalar servisit durumuna yol açabilir. Altta yatan etken belirlendikten sonra uygun antibiyotik tedavisi uygulanır. Bu tür enfeksiyonlarda eş tedavisi gerekebilir.
Rahim ağzının fiziksel yapısı kişiden kişiye değişebilir. Bazı kadınlarda rahim ağzı kanalının içini döşeyen epitel tabakası vajene doğru taşınabilir. Bu tabaka, rahim ağzında bulunan epitel tabakasından daha ince olduğu ve altındaki kan damarları yüzeye daha yakın olduğu için doku daha kızarık görünebilir. Bu durum, ektropion olarak adlandırılır. Ektropion veya gerçek bir erozyon olsun, kanser ihtimalini ekarte etmek önemlidir ve bu amaçla smear taraması yapılır. Erozyonlarda tedavi gerekli olmayabilir. Nadiren sürekli akıntı, lekelenme gibi şikayetleri olan kadınlarda rahim ağzı yakma, dondurma veya lazer tedavileri düşünülebilir. Dirençli vakalarda ise rahim ağzının bir kısmının çıkarılması gerekebilir, bu da LEEP konizasyon olarak adlandırılır.
Klamidya Enfeksiyonları
Vajinal enfeksiyonlardan biri de klamidya enfeksiyonudur. Bu enfeksiyon, cinsel temas yoluyla bulaşan hastalıklar arasında en yaygın ve önemli olanlardan biridir. Klamidya enfeksiyonları, kokusuz ve sarı renkte akıntı, lekelenme şeklindeki kanamalar, cinsel ilişki sırasında ağrı gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Aynı zamanda belirti vermeden ilerleyerek tüplerde tıkanıklık ve yapışıklıklara yol açarak gebe kalmada zorluklara neden olabilir. Hamile kadınlarda ise erken doğum riskini artırabilir.
Klamidya enfeksiyonunun tanısı, klinik belirtiler ve mikrobiyolojik incelemeler ile konur. Tedavi için antibiyotik kullanımı gereklidir. Erken teşhis ve tedavi, komplikasyonların önlenmesi ve hastalığın yayılmasının engellenmesi açısından büyük öneme sahiptir.
Gonore Enfeksiyonu
Cinsel temas yoluyla bulaşan diğer bir önemli enfeksiyon gonore olarak bilinir. Bu enfeksiyon, diğer servisitler gibi belirti vermemesi yanı sıra vajinal akıntı, bel ağrısı ve düzensiz lekelenmelere yol açabilir. Erkeklerde ise daha şiddetli belirtilerle sarı renkli akıntı, idrar yaparken yanma ve ağrıya sebep olabilir. Enfeksiyon, kan yoluyla yayılarak çok daha ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Tüplerde tıkanıklık ve yapışıklıklar oluşturarak gebe kalma zorluklarına yol açabilir.
Gonore enfeksiyonunun teşhisi, klinik muayene ve mikrobiyolojik yöntemlerle konur. Tedavi aşamasında antibiyotik kullanımı gereklidir. Erken teşhis ve tedavi, enfeksiyonun ilerlemesini engelleme ve komplikasyon riskini azaltma açısından büyük bir önem taşır.
Rahim İçi İltihabı (Endometrit)
Rahim içi tabakası, yani endometriyum, vajenin asidik ortamı, rahim ağzı salgıları ve her ay dökülüp yenilenen tabakasıyla enfeksiyona karşı doğal bir direnç sergiler. Doğum, düşük, erken su gelmesi (erken membran rüptürü), rahim içi operasyonlar, rahim içi araç (spiral) kullanımı, kanser veya polip varlığı gibi altta yatan nedenler olmadan endometrit gelişimi oldukça nadirdir.
Kronik endometrit durumu, hastanın genellikle herhangi bir belirti göstermediği ve doktor muayenesi sırasında fark edilebileceği gibi, bazen kasıkta huzursuzluk, hafif ağrı veya adet sonrası ara kanama gibi semptomlarla da kendini gösterebilir. Nadiren kısırlığa yol açabilir. Tanı genellikle endometrial biyopsi ile konur ve uygun antibiyotik tedavisi ile yönetilir.
Akut endometrit ise çoğunlukla doğum, düşük veya rahim içi operasyon sonrası ortaya çıkar ve kasıklarda aşırı hassasiyet, ağrı ve ateş gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Tüplerin iltihaplanması da eşlik edebilir. Tanı genellikle klinik muayene ile konur. Tedavi sürecinde damar içi veya kas içi yollarla verilen parenteral antibiyotikler ve çeşitli antibiyotik kombinasyonları gerekebilir.
Cinsel Yolla Başlayan Enfeksiyonlar
Hepatit B enfeksiyonu, toplumun yaklaşık yüzde 30’unun maruz kaldığı, yüzde 10’unun taşıyıcı olarak kalabileceği ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Bu enfeksiyon, Hepatit B virüsünün kan veya cinsel yolla vücuda girdiği durumda karaciğerde enfeksiyon oluşturmasıyla başlar. Enfeksiyon sonrası sarılık gibi belirtiler gösterebileceği gibi sessizce ilerleyebilir. Hepatit B, bazen hiçbir iz bırakmadan iyileşebilirken taşıyıcılık, kronik enfeksiyon, siroz ve hatta karaciğer kanseri gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Virüs, kan, tükürük, vajinal sıvılar ve menide yüksek konsantrasyonda bulunur. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler bu sıvılarla temas sonucu enfekte olabilirler. Hepatit B’den korunmak mümkündür ve bunun en etkili yolu aşılamadır.
Hepatit C enfeksiyonu, kronik hepatit ve karaciğer kanserinin önde gelen nedenlerinden biridir. Kan yoluyla bulaşma en yaygın yol olsa da cinsel yolla bulaşma da mümkündür. Hepatit C virüsü, Hepatit B’ye kıyasla kan konsantrasyonunda daha düşük olduğu için cinsel yolla bulaşması için uzun süreli ve yoğun cinsel temas gerekmektedir. Hepatit C taşıyıcısı bir partneri olanlar risk altında olabilir. Maalesef henüz etkili bir aşı mevcut değildir. Hepatit C’den korunmanın bir yolu, cinsel ilişkide prezervatif kullanmaktır.
AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu), HIV virüsü tarafından tetiklenen, kişinin bağışıklık sistemini çökertip basit bir enfeksiyonla bile baş edemeyecek duruma getiren ciddi bir hastalıktır. En yaygın bulaşma yolu cinsel ilişkidir. Erkekten kadına bulaşma riski, kadından erkeğe bulaşma riskine kıyasla yaklaşık 10 kat daha yüksektir. Tedavide antiviral ilaçlar kullanılır. Çoklu cinsel partnerlerden kaçınma ve prezervatif kullanımı koruyucu önlemler arasında yer alır.
Genital Enfeksiyon Belirtileri Nelerdir?
Genital enfeksiyonlar belirtileri, kişiden kişiye ve enfeksiyonun nedenine göre farklılık gösterebilir. Bununla birlikte, en yaygın görülen genital enfeksiyon belirtileri şunlar olabilir:
- Vajinada kaşıntı ve yanma hissi,
- Anormal ve normalden farklı vajinal akıntı,
- İdrar yollarından gelen anormal akıntı,
- Cinsel ilişki sırasında ağrı veya rahatsızlık,
- İdrar yaparken yanma veya acı hissi,
- Sık idrara çıkma ihtiyacı,
- Genital bölgeden kötü koku gelmesi,
- Alt karın veya kasık bölgesinde ağrı,
- Adet dönemi dışında veya cinsel ilişki sırasında kanama,
- Vulva etrafında siğiller veya açık yaralar (vulva, vajinayı çevreleyen dış cinsel organlardır),
- Vulvada kızarıklık ve şişlik.
Eğer bu tür belirtiler yaşıyorsanız veya herhangi bir genital enfeksiyon şüphesi taşıyorsanız, bir sağlık profesyoneli ile görüşerek doğru teşhis ve tedavi için yardım almanızı öneriyoruz.
İstanbul Küçükçekmecedeki kliniğimizi arayarak “Genital Enfeksiyonlar” hakkında bilgi alabilir ve diğer tüm işlemler için Dr. İrem YENGEL’in deneyimine güvenebilirsiniz.
Genital Enfeksiyonlar Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Genital enfeksiyonlar, kadınların ve erkeklerin cinsel sağlığını etkileyen önemli sorunlardan biridir. Bu tür enfeksiyonlar, cinsel yolla bulaşan mikroorganizmaların neden olduğu çeşitli semptomlar ve komplikasyonlarla kendini gösterebilir. Bu sıkça sorulan sorular bölümünde, genital enfeksiyonlarla ilgili merak edilen konuları anlatarak bilgi sağlamaya çalışacağız.
Genital enfeksiyonlar nasıl geçer?
Bakteriyel vajinoz durumunda, doktorunuz vajinaya uygulanan jel, krem veya tablet içeren antibiyotik tedavisi önerebilir. Mantar enfeksiyonları ise krem, fitil veya tablet şeklinde antifungal bir ilaçla tedavi edilir. Doktorunuz muayene sonrası sizin için uygun olan tedavi yöntemini belirleyerek ilaç reçete edecektir. Doktorunuza danışmadan herhangi bir ilacı kesinlikle kullanmayın.
Vajinal enfeksiyon ilerlerse ne olur?
Vajinal mantar enfeksiyonu tedavi edilmezse, enfeksiyonun yayılması makata ve kalçalara kadar ilerleyebilir. Tedavinin daha geç başlaması durumunda ise kronik ve tam olarak iyileşmeyen bir enfeksiyon durumu ortaya çıkabilir. Bu nedenle, diğer hastalıklarda olduğu gibi, vajinal mantar enfeksiyonları için de erken teşhis ve tedavi oldukça önemlidir.
Vajina da enfeksiyon varsa ne olur?
Vajinal enfeksiyonlar, hastalarda yoğun akıntı, kaşıntı, kötü koku, ağrılı cinsel ilişki ve idrar yaparken yanma gibi şikayetlerle belirti verebilir. Tedavi ise enfeksiyonu oluşturan etkene bağlı olarak planlanmalıdır. Enfeksiyonun türü, hastanın şikayetlerine göre anlaşılabilir ve tedavi stratejisi belirlenebilir.
Enfeksiyonlar ne kadar sürede geçer?
Genellikle, enfeksiyon ilaç tedavisi ile birkaç gün içinde hafifler. Ancak daha ciddi enfeksiyonlarda, şikayetlerin azalması iki haftayı bulabilir.
Vajinal enfeksiyona hangi krem iyi gelir?
Vajinal enfeksiyonların tedavisi için kullanılacak krem veya ilacın türü, enfeksiyonun tipine ve nedenine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle bir doktora danışmadan “kendi kendinize ilaç veya krem kullanmamanız” önemlidir. Eğer vajinal enfeksiyon belirtileri yaşıyorsanız, bir sağlık profesyoneline başvurarak doğru teşhis ve tedavi önerisi almanız önerilir. Uzman hekiminiz, enfeksiyonun türüne göre uygun bir krem veya ilaç reçete edebilir.